Tapu sicili, eşya hukukunun en önemli konularından biri olmakla birlikte, uygulamada da sıkça karşımıza çıkmaktadır. Çünkü yasal düzenlemeler gereğince taşınmazlar üzerinde yapılacak işlemlerin pek çoğunun sicile kaydedilmesi gerekmektedir. Sicile kayıt zorunluluğu, sicilin herkese açık olmasından kaynaklanan ve kamu güvenini sağlamaya yarayan sicile güven ilkesine dayanmaktadır. Uygulamada, ne kadar dikkat edilirse edilsin sicile kayıtta yanlışlıklar meydana gelmektedir. Bu kimi zaman sicil kayıt
memurunca yapılan hatalar; kimi zaman ise tarafların eylemlerinden kaynaklanmaktadır. Bu sebeple yazımızda tapu sicilinde yapılan yanlışlıkların giderilmesi için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğine değindik.
Tapu kaydında gerçeği yansıtmayan her türlü hususun giderilmesi ve hak kaybının önüne geçilmesi için yapılması gerekenler Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiştir. Tapu memurunun, Tapu Sicil Tüzüğü md.74’te yer alan düzenlemeye göre, basit yazım hataları dışında hiçbir şekilde re’sen düzenleme yapması mümkün değildir. Bu sebeple ilgili yanlışlıkların düzeltilmesi TMK md.1027’ye göre tarafların anlaşması veya md.1025’e göre mahkeme yolu ile mümkün olmaktadır.
1- Tarafların Anlaşması Yolu İle
Öncelikle ilgililerin aralarında yapacakları bir anlaşma ile tapu sicilindeki yanlışlığın
düzeltilmesi mümkündür. Bunun için tarafların birlikte tapuya başvurması gerekmektedir. Taraflardan yalnızca birinin başvurusu ile tapu memuru işlem yapamayacaktır. Bu yazılı başvurunun ardından iki tarafın da düzeltmeye ilişkin rızasının yer aldığı ve yanlışlığın geçerli bir hukuki sebebe dayanmadığının açıkça belirtildiği bir sözleşme yapılmalıdır. Bu sözleşmenin şekli tartışmalı da olsa hakim görüş resmi şekilde yapılması gerektiğidir.
2- Dava Yolu İle
Öncelikle ilgililerin Tapu Sicil Tüzüğü’nde öngörülen usule uygun şekilde ilgili tapu
müdürlüğüne başvurması gerekmektedir. Bu talebin sonuçsuz kalması üzerine mahkeme yoluna gidilebilir. İlgililerden birinin düzeltmeye razı olmadığı durumlarda başvurulacak yol dava yoludur. Niteliği tartışmalı da olsa hakim görüşe göre eda davası olan sicilin düzeltilmesi davası gerçek hak sahibi veya mirasçıları tarafından açılabilir.
Bunun için yazılacak olan dava dilekçesinde davacı-davalı bilgileri dışında, tapuda düzeltilmesi istenen yer ile ilgili yanlışlığın açıkça belirtilmesi ve ilgili yanlışlığa dair delillerin yer alması gerekmektedir. Uygulamada tanık delili sıklıkla kullanılmaktadır. Ayrıca mahkemece, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadıkları araştırılarak, tespit edildiği takdirde bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı sorulur. Tüm bu araştırmaların yetersiz kalması halinde tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz
başında dinlenerek keşif yapılmalıdır.
TMK’ya göre, Tapu sicilinde yer alan ve yanlış yazılmış olan, baba adı, ad, soyad, cinsiyet gibi hususların düzeltilmesi için de mahkeme kararı olmalıdır.
Kimler Açabilir?
Tapu sicilindeki düzeltmeleri, tapu maliki ya da onun mirasçıları açabilir. Paylı mülkiyet var ise her paydaş kendi payı için bağımsız olarak bu davayı açabilir. Ancak elbirliği ile mülkiyette davayı maliklerin birlikte açması gerekir.
Yetkili ve Görevli Mahkeme Neresidir?
HMK md.383’teki düzenleme gereğince görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Ancak taşınmaz kadastro mahkemesinde davalı ise kadastro mahkemesinde açılır.
Yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Taraflarca aksi kararlaştırılamayacaktır.
Hangi Sürelerde Açılmalıdır?
Tapu sicilinin düzeltilmesi davası herhangi bir zamanaşımına tabi değildir.
İspat Yükü
Türk Medeni Kanunu’nun md.6’da yer alan düzenlemeye göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür”. Bu durumda, tapu sicilinin düzeltilmesi davasında davacı taraf iddiasını ispatlamakla yükümlü olacaktır.
Comments